Para ile Satın Alınamayan Değerler: Utanma Duygusu ve Kalitenin İnsanlık Üzerine Etkisi

Selen Ecem Karakaş, 1992 yılında Tekirdağ, Şarköy'de doğan ve Selanik göçmeni olan bir yazardır. İlkokulu İnönü İlköğretim Okulu'nda, lise eğitimini Tekirdağ Lisesi'nde tamamlamıştır. Ardından Atatürk Üniversitesi'nde ağız ve diş sağlığı (diş teknikeri) alanında eğitim almıştır. İkinci üniversite olarak yine Atatürk Üniversitesi'nde laborant ve veteriner sağlık teknikerliği eğitimini tamamlamıştır. Son olarak üçüncü üniversite olarak yeni medya ve gazetecilik bölümlerini bitirmiştir. American Üniversitesi psikoloji bölümünü okumaktadır. Selen Ecem Karakaş, İstanbul Ataşehir'de Genel Diş ve Pedodonti Diş Teknikeri olarak 8 yıl boyunca çalışmış ve son dört yıldır Tekirdağ'da yaşamını sürdürmektedir. Hür Medya ve Özgür Haber Ajansı'nda köşe yazarı ve gazeteci olarak görev yapmaktadır. İyi Haber Tv Marmara Bölge Temsilcisi olarakta görevini sürdürmektedir. Ayrıca çeşitli dergilerde köşe yazarlığı görevinde bulunmaktadır. Aktif bir siyaset hayatı olan Karakaş, İYİ Parti Tekirdağ Süleymanpaşa Eğitim ve Toplumsal Politikalar Başkanı olarak görev almıstır. Tekirdağ İyi Parti İl Yönetiminde aktif olarak görevine devam etmektedir. Aynı zamanda Atatürk Gönüllüleri Kütüphane Oluşumu Platformu'na gönüllü destekçi olarak katılmış ve Yazarlar ve Şairler Derneği'ne üyedir. Edebiyat ve sanat projelerini desteklemekte ve sürdürmektedir.

Sevgili okurlarım,

 

Günümüz dünyası, sürekli bir koşuşturma ve hızın egemen olduğu bir yaşam tarzını beraberinde getiriyor. Teknolojik ilerlemeler ve sosyal medyanın yükselişi, hayatımızı kolaylaştırırken aynı zamanda bizi daha hızlı ve daha tüketici bir yaşama itiyor. Ancak bu hızın içinde, insan olmanın temel değerlerinden uzaklaşma riskiyle karşı karşıya kalıyoruz. Para ile satın alınamayan, fakat hayatımızın kalitesini belirleyen değerlere daha fazla önem vermek, bugün belki de hiç olmadığı kadar kritik bir öneme sahip.

 

Utanma Duygusu: Toplumsal Uyumun Anahtarı

 

Utanma duygusu, insanın sosyal bir varlık olarak gelişiminde merkezi bir role sahiptir. Bu duygu, bireyin hem kendi iç dünyasında hem de toplum içindeki yerini belirler. Yanlış bir davranışta bulunulduğunda hissedilen utanma, kişiyi sosyal norm ve değerlere uygun hareket etmeye yöneltir. Bu da toplumsal uyum ve düzenin korunmasında önemli bir işlev görür. Utanma duygusu, bireyin hatalarından öğrenmesini ve bu hataları düzeltmesini sağlayarak kişisel gelişimine katkıda bulunur. Ancak, utanma duygusunun sağlıklı bir şekilde işlemesi, toplumun bireye karşı anlayışlı ve destekleyici olmasını gerektirir.

 

Günümüz dünyasında, maddiyatın hemen her alanı kapladığı bir gerçek. Teknolojinin hızla ilerlediği, tüketim kültürünün hayatımızın merkezine oturduğu bu çağda, para ile satın alınamayacak değerlerin önemini sık sık unutuyoruz. İnsanın varoluşunun temelinde yatan utanma duygusu ve kalite kavramı, bu değerlerin başında gelir. Bu iki unsur, bireyin ve toplumun gelişimi üzerinde derin etkilere sahiptir ve yaşamımızın her alanında karşımıza çıkar.

 

Utanma duygusu, bireyin sosyal çevresiyle olan ilişkisinde kritik bir rol oynar. Bu duygu, kişisel ve toplumsal sınırlarımızı belirler, davranışlarımızı düzenler. Utanç, yanlışlarımızı kabul etme ve bu yanlışlardan öğrenme sürecimizin bir parçasıdır. Bizi daha iyi insanlar olmaya iten, sosyal uyum ve ahlaki gelişimimizi sağlayan bir güçtür. Ancak, utanç duygusu sağlıklı bir şekilde işlemediğinde, bizi olumsuz yönde etkileyebilir ve özsaygımızı zedeleyebilir. Bu nedenle, utanma duygusunun dengeli bir şekilde yaşanması, bireysel ve toplumsal sağlığımız için önemlidir.

 

Kalite: Bireysel ve Toplumsal Gelişimin Göstergesi

 

Kalite, sadece maddi ürünlerle sınırlı olmayan, aynı zamanda bireyin hayatındaki davranışlar, ilişkiler ve yaşam tarzıyla ilgili bir kavramdır. Kaliteli bir yaşam sürmek, bireyin kendine ve çevresine olan saygısını yansıtır. Bu, sürekli öğrenme, kendini geliştirme ve topluma olumlu katkılarda bulunma arzusunu içerir. Kalite, kişinin kendi iç dünyasında geliştirdiği ahlaki değerler, öz disiplin ve dürüstlük gibi unsurlarla da ilişkilidir. Toplumun genel refahı ve ilerlemesi, bireylerin bu kalite anlayışını benimsemesi ve uygulamasıyla doğrudan ilişkilidir.

 

Hem bireysel hem de toplumsal hayatımızda mükemmelliğe ulaşma arzumuzun bir yansımasıdır. Kalite, sadece ürünlerin veya hizmetlerin mükemmelliğiyle ilgili değildir; aynı zamanda yaşam tarzımız, ilişkilerimiz, düşüncelerimiz ve duygularımızla da ilgilidir. Kaliteli bir yaşam sürmek, birey olarak bizim sorumluluğumuzdadır. Bu, etrafımızdakilere saygı göstermek, dürüstlük, özveri gibi değerleri benimsemek ve bu değerler doğrultusunda hareket etmek anlamına gelir.

 

Para ile satın alınamayan bu değerler, insanlık tarihi boyunca toplumları şekillendirmiş, kültürlerin ve medeniyetlerin temel taşlarını oluşturmuştur. Utanma duygusu ve kalitenin insanlık üzerine etkisi, bizi sadece daha iyi bireyler yapmakla kalmaz, toplum olarak da daha ileriye taşır. Bu değerleri hatırlamak, onlara sahip çıkmak ve yaşamımızda uygulamak, gelecek nesillere daha adil, daha anlayışlı ve daha kaliteli bir dünya bırakma sorumluluğumuzdur.

 

Maddiyat Ötesindeki Gerçek Zenginlik

 

“Para ile Satın Alınamayan Değerler: Utanma Duygusu ve Kalitenin İnsanlık Üzerine Etkisi” başlıklı bu yazı, insanlık için gerçekten değerli olan şeylerin maddi zenginliklerle ölçülemeyeceğini vurgular. Utanma duygusu ve kalite, bireyin ve toplumun gelişimi için elzemdir ve bu değerler, kişisel çaba ve içsel yolculukla kazanılır. Gerçek zenginlik, insanın kendi iç dünyasındaki bu değerlerle ölçülür. Bu nedenle, bireylerin ve toplumların, maddiyatın ötesindeki bu değerlere önem vermesi ve bunları geliştirmesi, daha sağlıklı, huzurlu ve ilerici bir toplumun temelini oluşturacaktır.

 

Bu nedenle, yaşamın hızına kapılmadan, insan olmanın temel değerlerine sahip çıkmak, onları yaşamımızda uygulamak ve gelecek nesillere aktarmak önemlidir. Kaliteli bir yaşam sürmek ve utanma duygusunu sağlıklı bir şekilde deneyimlemek, bizi sadece daha iyi insanlar yapmakla kalmaz; toplum olarak da daha ileriye taşır. Bu değerler, bizi birbirimize bağlar, sosyal dokumuzu güçlendirir ve daha adil, daha 

 

Hayatın hızına kapılıp gittiğimiz bu günlerde, para ile satın alınamayan bu değerlere daha fazla önem verelim. Kaliteli bir yaşam sürmek ve utanma duygusunu sağlıklı bir şekilde deneyimlemek, bizi daha iyi insanlar yapacak ve toplum olarak daha ileriye taşıyacaktır.

 

Sevgiyle kalın,

 

Yayınlama: 22.02.2024
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.